Adalet Bakanlığına bağlı olarak hapishanelerde kurulan işyurtları mahpuslara ödenen düşük ücretler sebebiyle özel sektörün ve işverenlerin ilgisini çekiyor. İşyurtları Kurumu Daire Başkanlığı’nın hazırladığı 2016 yılı faaliyet raporuna göre mali gelirin 3 milyar liraya yakın olduğu işyurtlarında bulunan işçi mahpusların çalışma koşulları ve aldıkları ücretler özel sektörün de ilgisiyle birlikte daha fazla önem kazanıyor.
Ahmet Kanbal’ın 24 Eylül 2017 tarihli haberini aşağıda bulabilirsiniz:
Cezaevi işyurtları işçiye kölelik, işverene milyonlar getiriyor
İZMİR – Cezaevlerinde kurulan işyurtları, özel sektörün ilgisini çekmeye başladı. İşverenlerin milyonlar kazandığı işyurtlarında, tutuklular ise günlük 6 ile 13 lira arasında ücret alıyor.
Türkiye cezaevlerinde baskı, şiddet, işkence gündemden düşmüyor. Buna son yıllarda cezaevlerindeki tutukluların ucuz iş gücü olarak kullanılması da eklendi. Adalet Bakanlığı bünyesinde cezaevlerinde kurulmaya devam eden işyurtları, ucuz iş gücünün merkezlerine dönüştü. Hizmet sektöründen, üretim sektörüne, garsonluktan, tarım ve hayvancılık ile tekstil olmak üzere 200 ayrı iş kolunda cezaevlerindeki tutuklular “Meslek edinme” adı altında çalıştırılıyor.
Çalışmalarının karşılığında ise, 2017 ücret cetveline göre stajyerler günlük 6, çırak 10, kalfa 11, ustalar ise 13 lira arasında değişen ücretlerle çalıştırılıyor. Sosyal sigorta primleri de İşyurtları yönetmeliğine göre ödeniyor. Tutuklulara fazla çalışma ücreti olarak ise 3 lira ödeme yapılmakta. Yine 277 işyurdunda 50 bine yakın tutuklu ve hükümlü işçi olarak çalıştırılmakta.
ÖZEL SEKTÖRÜN İLGİSİ ARTIYOR
Adalet Bakanlığı İşyurtları Kurumu Daire Başkanlığı’nca yayınlanan 2016 faaliyet raporuna göre; işyurtlarında işbirliği yapılan özel sektör sayısı 100’e, kamu kurumu sayısı ise 277’ye ulaştı. Yine yayınlanan mali tablolara göre işyurtlarından Ocak-Mayıs 2017 döneminde elde edilen net bütçe gelirleri toplamı 1 milyar 187 milyon 316 bin 597 lira olarak gerçekleşti. Gelirlerin işyurtları kapsamında işbirliği yapılan kurumlardan temin edilen kısmı ise 6 milyon 377 bin 784 lira. Gelirlerden işçilere yapılan ödeme ise, sadece 542 bin 766 lira olarak mali tablolara yansıdı. Buna karşı personele yapılan ödeme ise, 15 milyon 248 bin 953 lira olarak gerçekleşti.
MAHKUMLARIN ÇALIŞMASI ZORUNLU
Bu güne kadar mahkumların çalışma koşulları ve aldıkları ücretin düzeltilmesi adına TBMM Başkanlığı’na üç ayrı kanun teklifi ile bir araştırma önergesi sunan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, işyurtlarının işleyişinde aksaklıklar olduğunu belirtirken, “İşyurtları bugün amacının dışına çıkarak insan emeğini sömüren bir yapıya bürünmüştür” dedi. Anayasa’nın 18’inci maddesini hatırlatan Sertel, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 42. Maddesi ile tutukluların çalışmasının zorunlu hale getirildiğini belirtti. Sertel, “Ortada bir zorlama vardır. Mahkumlara 3 kuruşa çalışmaktan başka bir seçim şansı bırakılmamıştır” dedi.
‘SÖMÜRÜ HER ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR’
Verdiği kanun tekliflerinin bir yıldır komisyonda bekletildiğini belirten Sertel, “İşyurtlarında çalıştırılan tutukluların yakıcı sorunlarının başında ücretlerinin düşüklüğü, emekliliği de kapsayacak sigorta sistemine dahil olmamaları ve işyurdu atölyelerinin işçi sağlığı ve iş güvenliği bakımından ilgili yasanın dışında tutulması gelmektedir” diye aktardı. 2010 yılında yapılan bir düzenlemeyle özel firmaların da işyurtlarında atölye kurabildiklerini hatırlatan Sertel, “Mahkumların çalıştırılması devlet tekelinden çıkmış özel sektöre de yayılmıştır. Kurumlar değişse de mahkumun alacağı para değişmemekte, sömürü her şekilde devam etmektedir” dedi.
YENİ CEZAEVLERİ SÖMÜRGESİ
İşyurtlarında işçi olarak çalışanlara ödenen rakamın komik olduğunu belirten Sertel, şöyle devam etti: “Bu rakam bile işyurtlarının emek sömürüsü üzerinden ciddi gelir elde ettiğini göstermektedir. Bu gelirler de ne yazık ki sosyal projeler ve mahkumları rehabilite etmek için kullanılmak yerine yeni cezaevi yapımında kullanılmaktadır. Çünkü çok sayıda cezaevi yapmakla övünen bir iktidarla karşı karşıyayız. Bizim cezaevi açmakla değil, okul açmakla, üniversite açmakla, bilgi ihraç etmekle övünen bir toplum olmamız gerekmektedir. İşyurtları da ıslah etmek, mahkumları sosyalleştirmek amacının dışına çıkarak, insana verilen değeri paranın ardına koyarak genel siyasete alet olmuştur. İşyurtları bugün mahkumları yeni cezaevleri inşa etmek adına sömürmektedir.
MA / Ahmet Kanbal
Bir cevap yazın