mezopotamyaajansi.com’un 18 Aralık 2017 tarihli haberini aşağıda bulabilirsiniz:
İş yurtlarında çalıştırılan tutuklular: Sömürünün alası yapılıyor
MANİSA – “Ucuz iş gücünün yeni kaynağı” olarak tanımlanan cezaevi iş yurtlarına bağlı çalıştırılan tutuklular, aylık 120 ila 240 TL arası alıyor. Tutuklular çalışma koşulları için “Biz çalışıyoruz, adliye, iş yurdu müdürlüğü ve devlet kazanıyor. Sömürünün alası burada yapılıyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Ucuz iş gücünün yeni kaynağı” olarak tanımlanan Adalet Bakanlığı’na bağlı Cezaevi İş Yurtları’nda 200 ayrı iş kolunda 50 bini aşkın tutuklu çalıştırılıyor. Kamu ve özel sektörün ilgisinin artığı iş yurtlarında 2017 yılı Ocak-Ekim mali tablolarına göre net bütçe gelirleri 2 milyar 754 milyon 527 bin 220 TL olarak gerçekleşti. Gelirlerden işçi olarak tanımlanan tutukluların payına ise, 1 milyon 135 bin 267 TL düştü. 2017 ücret cetveline göre çalışmalarının karşılığında tutuklulardan, stajyerler günlük 6, çırak 10, kalfa 11 ve ustalar 13 TL arasında değişen ücret alırken, iş yurtlarında üretilen ürünlerin satıldığı yerlerin başında adliyeler geliyor. Aynı şekilde adliyelerde de iş yurtları bünyesinde çok sayıda personel çalıştırılıyor.
Manisa Adliyesi de, cezaevleri iş yurtlarında üretilen ürünlerin satışının yapıldığı market gibi bir yerin yanı sıra çaycısından temizlik işçisine her türlü işin iş yurtları bünyesinde çalışan tutuklular tarafından yapıldığı yerlerden biri. Manisa Adliyesi’nde çalıştırılan tutuklular, çalışma koşullarını “Sömürünün alası” olarak tanımladı.
TUTUKLUNUN BİR AYLIK ÜCRETİ 120 TL
Adli bir vakadan dolayı 3 yıldır cezaevinde olan ve halen 2 yıl cezası olduğunu belirten A.O., Manisa E Tipi Cezaevi’nde kaldığını ve 4 aydır Manisa Adliyesi’nde hizmet verdiğini söyledi. Cezaevine girmeden önce inşaat, tarım ve turizm başta olmak üzere her türlü alanda çalıştığını aktaran A.O., çalışmasının karşılığında aylık 120 TL ücret aldığını ifade eden A.O., sigortasının da kısmi olarak yatırıldığını ifade etti. Cezaevi iş yurtlarında en düşük ücretin günlük 6 TL olduğunu hatırlattığımız A.O., ücretlerin 6 aylık periyotlara göre cezaevi idaresi ve iş yurdu müdürlüğü tarafından belirlendiğini söyledi. A.O., çalışmasında 6 ayını doldurmayanların 120 ile 240 TL arasında değişen ücretler aldığını belirtirken, 6 ayını dolduranların en düşük ücretinin günlük 6 TL’den aylık 180 TL’ye kadar olduğunu aktardı. Sabah saat 06.00’da cezaevinden çıktıklarını ve adliyeye getirildiklerini belirten A.O., akşam mesai çıkışına kadar çalıştıklarını ve adliyenin temizliğinden, kafeteryasına her türlü “Ayak işlerini” yaptıklarını vurguladı. Çalışma koşullarının adliyenin yoğunluğuna göre değiştiğini belirten A.O., adliyede yoğunluk olduğu dönemlerde işlerinin de ağır olduğunu ifade etti.
‘SÖMÜRÜNÜN ALASI BURADA’
Çalışma alanında para ile de doğrudan temas ettiklerini kaydeden A.O., bu nedenle sık sık yüz kızartıcı suçlamalarla karşı karşıya kalmalarının da çabası olduğunu ifade etti. Tutuklu olmalarından dolayı aşağılayıcı yaklaşımlarla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen A.O., yaptıkları iş karşılığında aldıkları ücretin ise, koşullarını açıklar mahiyette olduğunu aktardı. Sürekli kendilerini kontrol eden bir kişinin başlarında olduğunu belirten A.O., her türlü uygulamaya karşı sessiz kalmak zorunda olduklarının altını çizdi. Cezaevinde olan herkesin çalışmak zorunda olduğunu belirten A.O., işleri reddetmeleri durumunda disiplin cezaları ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi. A.O., çalışma koşullarının yanında aldıkları ücret için, “Bu bizim yaptığımız işi normal bir kişi yapsa en az alacağı asgari ücret. Yani bin 400 TL. Adliyede olduğu için daha fazlasını alma hatta kadrolu çalışan statüsünde 2 bin TL’ye kadar ücret alma durumu var. Ama biz ne alıyoruz; 120, 180, 240 TL. Yani biz çalışıyoruz, adliye, iş yurdu müdürlüğü ve devlet kazanıyor. Burası aslında sömürünün en büyüğünün olduğu yer. Sömürünün alası burada yapılıyor. Ben dışarıda iken bu parayı 2 günde 3 günde kazanıyordum” diye konuştu.
‘DIŞARDA DA İÇERDE DE DÜZEN AYNI’
Manisa E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 2 yılı aşkındır tutulan ve 2 buçuk yıl cezası olduğunu belirten D.D. ise, cezaevine girmeden önce inşaatta taşeron işçi olarak çalıştığını ifade etti. İnşaatta çalıştığı dönemler ücretlerini alamama, eksik alma ve geç alma gibi sorunlar yaşadıklarını aktaran D.D., müteahhitlerin ve taşeron firmaların kendilerini sömürdüklerini düşündüklerini ifade etti. İnşaatta çalışmaları karşılığında günlük çırak olarak bile en az 50 ile 60 TL ücret aldıklarını belirten D.D., cezaevi iş yurtlarındaki çalışma karşılığında ise aylık aldığı ücretin 180 TL olduğunu söyledi. İnşaatta çalışması durumunda en kötü ihtimalle 3 günde alacağı ücretin cezaevi iş yurtları bünyesinde bir ayda verildiğini kaydeden D.D., “Meslek sahibi yapmak”, “Meslek öğretmek” gibi söylemlerin ise sadece sözde olduğunu dile getirdi. Cezaevi iş yurtlarında meslek öğrenenlerin çok kısmi olduğunu aktaran D.D., cezaevinde tutulan kişiler için iş yurtlarının faydasının nefes almak ve en azından bir şeylerle meşgul olmak anlamına geldiğini belirtti. Onun dışında cezaevi iş yurtlarının kendisi için “Bedavaya iş yaptıran yerler” anlamına geldiğini ifade eden D.D., çalışma hayatı için dışarıda da içeride de aynı düzenin olduğunu, içerideki düzenin ise daha büyük olduğunu aktardı.
İş yurtları bünyesinde çalışan O.K. de, Manisa Adliyesi’nde çalışanlardan. Cezaevine girmeden önce yaptığı işin ne olduğunu söylemeyen O.K., iş yurtlarına bağlı çalışmaktan pek şikayetçi olmasa da, aldıkları ücretler için “Çocuğa harçlık veriyorlar işte” dedi.
MA / Ahmet Kanbal
Bir cevap yazın